Bazen buraya yazacak bir şey bulduğumda, çöplükte altın bulmuş gibi seviniyorum.

• İnsanlar çok mutlular. Ben hariç.
• Aşk, Arapça’daki “âşekâ”dan gelirmiş. Aşekâ; bir ağacı saran, besinini ağaçtan alan ve zaman içinde ağacı kurutarak öldüren sarmaşığa denirmiş.
• En çok da zoruma giden şey, özledim dolu mesajıma "Kimsin?" diye cevap verecek olman.
• Bir erkek daha ilk buluşmada seni eleştirmiş ise senden hoşlanmış olabilir. Ya da sadece, kendini bir bok sanan cinsin biridir.
• Daha yapacak işlerim varken, hayatımın baharındayken; sana aşık oldum. Sen de aptal olma şapşal ol, sev beni!
• Sigaran olmasa da gel.
• Türkiye, solcular için çok zor bir ülke.
• Teoman şarkı söylemeli, ben de dinlemeliyim. Yani kısaca; herkes işini yapmalı.
• Tekelci esnafı ile samimiyet kurma çabalarım; Dükkana girip, aniden bir bira açıyorum kendime ve kolumu tezgaha dayadıktan sonra söze başlıyorum "Naber abi, nasılsın?"
• Her yıl iki milyon kadar gencin niyetlendiği fakat toplamda sadece 800 küsur kişinin gerçekleştirebildiği şeye interrail denir.
• Eroin'in sanal ortamdaki karşılığı; Twitter.
• Günümüz pazarlama anlayışına uyup; 19,99'a ürün satan fakat para üstü olarak o 1 kuruşu vermeye özen gösteren işletme samimidir.
• Sevdiğin bir arkadaşını, sevdiğin başka bir arkadaşınla tanıştırdıktan sonra; o an çok samimi olurlar, hatta seni dışlarlar bazı konularda. İşte o an, kendimi kullanılmış prezervatif gibi hissediyorum.
• Shakespeare diye bir adam yaşamışsa şu dünyada, bugünden hala bir umut var demektir.
• “Aşk kusurlara kördür. Her zaman neşeye meyillidir. Kanunsuz, kanatlanmış ve sınır tanımazdır ve aklın bütün zincirlerini kırar.”

  —	William Shakespeare

• “Çünkü seviyorum seni, seviyorum deli gibi seviyorum yani öyle böyle değil bütün dünya sadece ikimizden ibaret olsun istiyorum. Gülüşünü seviyorum, konuşmanı seviyorum, omuzuma kafanı yaslamanı seviyorum, kanatlarını seviyorum. Seviyorum işte yani çok seviyorum. Çünkü, çünküsü de yok ki seviyorum işte.”

  —	Leyla ile Mecnun