"Biz aslında yalnız değiliz, hiçbirimiz değiliz. Ancak yalnız olmayı, yalnız görünmeyi isteriz. "

1. Arthur Schopenhauer'in dediği gibi; Dünya, 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o zaman ona umut besleyebiliriz.
2. "Her şeyin bir sebebi vardır." derler. Aynen öyle. Mesela aşıksan, aptalsındır da.
3. Öpüşmek, tuzlu su içmek gibi. İçtikçe susuzluğun daha da artıyor.
4. Herhangi bir peygamber, ona bu yetkiyi vereni inkar ettiğinde, söz sana unutmuş olacağım kokunu.
5. Acı gerçek şu ki; aslında ben ne istediğimi bilmiyorum.
6. Bir gün uyanacağım ve sıcak bir kahve içmek gelecek aklıma. Sen değil.
7. Sizi bilemem ama nerede çilli bir insan görsem çok seviniyorum ben.
8. Sizi bilemem ama gamzesi olan bir insan gördüğümde ben seviniyorum.
9. Piçe bak. Bir ara buluşalım da İngilizce konuşma yapalım seninle diyor. Oturalım muhabbet edelim, dertleşelim demiyor da. 
10. Eskişehir'de yağmur sonrası toprak kokusu değil, lağım kokusu yayılıyor etrafa. Ah Porsuk suç sende değil, seni kirleten hibnelerde.
11. Tamam dahi anlamındaki -de'yi isteyerek veya istemeyerek ayrı yazmıyorsun da, bari cümleye büyük harfle başla lan. İlkokulda öğretiyorlar bunu.
12. Her gün sokakta yanımdan geçip gidiyorlar. Tamam onları durduracak değilim de, ya onlardan biri de benim geçip gidişimi önemsiyorsa?