Bu direnişin en hararetli olduğu zamanlar ben de yumurtalık sıkışması oldu. İlk başlarda bir şey yoktu ama sonradan fena ağrı yapmaya başladı. Şimdi kol, bacak olsa o ağrıya katlanırım ki katlanılmayacak bir ağrı da değil benimkisi ama iş genital bölge olunca değişiyor bir erkek için. Belim falan ağrımaya başladı ne alakaysa.
Osmangazi Tıp Fakültesi hastanesine gittim, acile. Dedim benim belim ağrıyor 2-3 saattir. Yumurtalık sıkışması var diyemedim kaydı yapan kadına. Niye utanıyorsam. Neyse kaydımı yaptılar.
İlk önce asistanın biri geldi neyin var vs. sordu. Belimde ağrı bir de kaydı yapan hanıma söyleyemedim ama yumurtalık sıkışması var dedim. Eleman kahkaha atacak gibi oldu. Sonra görebilir miyim dedi. Orada indirdim bir pantolonu. Haklı, ben bile gülüyorum şimdi o halime. Sonra hemşire geldi o da neyin var diye sordu söyledim işte belde ağrı, baş dönmesi, gözlerde kararma. Kadın “Bir de yumurtalık sıkışması varmış değil mi?" diye sordu lafım bitmeden. Asistan elemana lan dedim ne ara yaydın göt. Masumca “evet" dedim. Sonra doktor geldi. Belime bastırdı acıyor mu diye ama öyle bir bastırdı ki adam acımayacak olsa bile acır, o derece. Sonra yumurtalık sıkışmasının nasıl olduğunu sordu, anlattım böyle böyle oldu diye. Göstermemi istedi, gösterdim. Avuçladı adam bildiğin. Bu da acıyor mu demeye başladı. Ağlayacak gibi oldum, tuttum kendimi. Acıdan değil, başka sebep.
Sonra idrar örneği istediler. Bir tane bardak verdi tatlı bir asistanın biri, az bir şey işedim verdim. Abartmadım tabi. Beni ayrı bir odaya aldılar. Bu sefer başka bir hemşire geldi serum bağladı. Helal olsun kadına ki damarı tek seferde tutturdu. Biraz kan aktı ama normal yıllardır kan çıkmayan benim için. Neyse o gitti bu sefer başka bir eleman geldi. Yumurtalık sıkışmasını sordu, nasıl oldu dedi, anlattım. O da görmek istedi. Orada her şeyi bırakıp kaçasım geldi. Sanki tüm hastane penisimi ve yumurtalıklarımı görmek için sıraya girmiş gibi hissettim. Yapamadım, yine açtım. Bir sağı yokladı, bir de solu. Evet ezilme var dedi. Ben odanın duvarlarındaki en küçük çatlaklara kadar incelemekle meşgulüm bu arada. Neyse halletti işini eleman. Çıktı gitti. Taktıkları ağrı kesici ilaç serumu da bitti. Hemşire geldi, çıkardı serumu. Dışarı gelmemi söyledi. Neyse benimle ilgilenen doktorun yanına gittim. İlaç yazdı bu bana.
O zamanlar dedim ya direniş zamanı ben çadırda yatıp kalkıyorum. Soğuktan ve çadırda yatıp kalkmaktan idrar yolları enfeksiyonu kapmışım. İki tane ağrı kesici, bir de yumurtalık sıkışması için kas gevşetici yazmış reçeteye. Gittim aldım o gece nöbetçi eczaneden.
Tabi ben durur muyum ertesi sabah üroloji bölümünden randevu aldım öğlene doğru. Gittim, anlattım doktora derdimi, nasıl meydana geldiğini. Aç bakalım dedi. Adam çok rahat ama alışkın böyle durumlara sorun ben değilim. Yine gösterdik çükü, yumurtalıkları. Baktı baktı ciddi bir sorun olabilir dedi. Lan ben nasıl tırsıyorum, hayatımda üç buçuk attığım nadir anlardandır. Tomografiden acil randevu aldı adam insiyatifini kullanarak. Gittim hemen içeri aldılar. Kadının biri yeşil etek gibi bir şey verdi, soyun bunu giy dedi. Allah kahretsin yine soyundum! Neyse adam geldi, kaygan bir şey sürdü yumurtalıklara sonra tomografi aletini gezdirmeye başladı kaygan şeyin üstünde. Bir garibim ben yine. 10-15 dakika kaldım içerde, belki daha fazla. Çıktık sonra neyse tomografiden. Adam yarım saate doktorunda olur sonuçlar, onun yanına git dedi. Yarım saat geçti, gittim. Bu arada bahsetmedim yanımda Levent var, en iyi arkadaşım, dostum, kardeşim. Bolca dalga geçiyoruz bu konuda. Kendisi de geçen sene ameliyat oldu yumurtalıklardan.
Doktorun yanındayız işte, adamın ağzından o beni rahatlatıcı cümle çıktı. “Korktuğum gibi değilmiş." Ohh dedim. Sonra adam işte açıklama yaptı, ben yumurtalık dönmesinden şüpheleniyordum ama değilmiş, gayet sağlam ama ezilme var dedi. Bir tane ağrı kesici yazdı reçeteye.
O iki gün bayağı bayağı komedi-drama film havasında geçti benim için. 2 hafta sonra denedim, gayet sağlıklı durumda şu an yumurtalıklar. Rahatım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder